VİDEOBASKET

Pic 1

MERHABA

.

DEVAMI

basketbol videolarıvideo basketbol şut pas drill dril top sürme basketbol link basketbol web sayfaları basketball drill

ÇOCUKLARIN SORUMLULUKLARI

İlk sorumluluk ebeveynlerin çocuklarının spor programlarına katılmalarını istemeleridir. Çoğu çocuk katılacakları spor programını seçme şanslarının olmasını istemektedirler. Daha sonra da hangi sporu seçecekleri ve yarışmalara hangi seviyeden katılacaklarını da seçmek hakkına sahip olmayı da istemektedirler. Ve tabii ki bu programdan neyi kazanmalarının amaçlandığını bilmek de istemektedirler.
 
Programın yararları hakkında ailelerine danışmalı ve özellikle kendileri araştırmalıdırlar. Fakat ebeveynlerinin programlar hakkındaki peşin hükümlerinden de alınabilirler.
 
Bireysel öğrenim çocukların birbirilerini tanımaları konusunda birçok fırsatın kaçmasına neden olurken oyun içindeki rekabet etkinliklerine katılmak da çocukların motorik beceri eğitiminin en aza indirgenmesine neden olup kendileri ile ilgili olumsuz düşüncelere kapılmalarına neden olabilmektedir. Bu anlamda spor aktivitelerinin oyuncuların birbirileriyle işbirliği yapmasına imkân sağlayacak şekilde olması ve yapılan aktivitelerin oyuncuları kendilerini başka bir eşle birlikte düşünmek, hareket etmek ve öğrenmeye sevk etmesi gerekir.
        
Bu öğretim anlayışı birçok hedef üzerine oturtulmalıdır. Bu hedefler oyuncuların paylaşma, yardımlaşma ve dikkat gibi duygusal hedefler ile sorun çözme, yaratıcılık ve tartışma gibi deneme-yanılma hedefleri de oluştururken, hareket kavramları, motor becerileri ve fiziksel uygunluğa bağlı psiko motor hedeflerin öğretilmesine yönelik de olmalıdır. Burada eğiticinin hedefi en fazla sayıda oyuncuyu en fazla verime ulaştırmak olmalıdır.
 
Ebeveynlerinde çocuklarının spor seçimlerini ve isteklerini bilmeleri ve buna duyarlı olmaları gerekir, eğer çocuklarının tamamen spordan vazgeçmelerini istemiyorlarsa…
 
Ebeveynler çocuklarını sportif bir programın içine iten bir tavırdan çok onların atletik özelliklerinin gelişimi ve oyun isteklerinin karşılanması beklentisi içinde olmalıdırlar. Çocukların sportif programa katılımdan kaynaklanan asıl ödülleri oyundur, anne ve babalarının övgü ve sevgileri ise dolaylı ödüldür.
 
Buna rağmen ebeveynler çocuklarının sportif aktiviteye katılımlarına sınırlı bir şekilde izin verebilirler. Ancak çocuklarının sportif aktiviteye katılımına yardım eden bir ortam(atmosfer) oluşturmalı, çocuklarının spor çevresinde tanınmasına yardımcı olmalıdırlar. Ebeveynlerin spora yönelik tutumlarını ölçen araştırmalar göstermiştir ki; ebeveynlerin sportif etkinliklere katılımın çocuklara basit sportif becerilerin eğitiminde, oyun için gerekli ekipman ihtiyacının giderilmesinde ve çocuklarının gelişimlerine katkısı olan sporlara ilgide gerçek bir katkı sağlayacaktır.
 
Ebeveynler çocuklarını sportif bir programın içine iten bir tavırdan çok onların atletik özelliklerinin gelişimi ve oyun isteklerinin karşılanması beklentisi içinde olmalıdırlar. Çocukların sportif programa katılımdan kaynaklanan asıl ödülleri oyundur, anne ve babalarının övgü ve sevgileri ise dolaylı ödüldür.
 
Buna rağmen ebeveynler çocuklarının sportif aktiviteye katılımlarına sınırlı bir şekilde izin verebilirler. Ancak çocuklarının sportif aktiviteye katılımına yardım eden bir ortam(atmosfer) oluşturmalı, çocuklarının spor çevresinde tanınmasına yardımcı olmalıdırlar.
 
Ebeveynlerin spora yönelik tutumlarını ölçen araştırmalar göstermiştir ki; ebeveynlerin sportif etkinliklere katılımın çocuklara basit sportif becerilerin eğitiminde, oyun için gerekli ekipman ihtiyacının giderilmesinde ve çocuklarının gelişimlerine katkısı olan sporlara ilgide gerçek bir katkı sağlayacaktır.
 
Aynı zamanda çocuklar için farklı ve yaratıcı bir ortam oluşturulmasında, çocukların sportif aktiviteye yönlendirmesinde ebeveynlerin etkisi hakkında bilgi sahibi olunacaktır.
 
Ebeveynler sportif çalışmalara hazır hale gelirken sorumlulukları belirlenecektir. Çocukların katılım limitleri düzenlenmeli ve güvenlikleri sağlanmalıdır. Buna ek olarak sportif yükümlülükleri öğrenilmeli ve diskalifiye olduklarındaki katılım durumları kendilerine bildirilmelidir.
 
Ebeveynler çocuklarını antrenörlerin aşağılamalarından korumak isterler. Bunu yapan antrenöre karşı hem çocuklar hem de ebeveynler tutum geliştireceklerdir.
 
Ebeveynlerin antrenörün uygulamalarını sorgulamaları ve buna karışmaları çocukların oyundan alacakları zevkin azalmasına neden olacaktır. Ebeveynler her zaman doğru bir yaklaşım (bakış açısı) geliştirmeli, programın yöneticilerini ve programın havasını olumsuz etkileyecek davranışlardan kaçınmalıdırlar.
 
Ebeveynlerin büyük bir sorumluluğu da çocuklarının sportif yeteneklerine göre gerçekçi bir beklenti içine girmelerine yardımcı olmaktır. Bu da yine ebeveynlerin gerçekçi bir beklenti içinde olması ile mümkündür. Ebeveynler aşırı büyük beklentiler içine girdiklerinde çocuklarını da yeteneklerinin üstünlüğüne inandırabilirler. Bu gerçekçi olmayan büyük beklentiler de çocukları sportif aktivitede hüsrana uğratacaktır. Ebeveynlerin yanı sıra antrenörler de çocukların amaçlarına duyarlı olmalıdırlar, eğer onlara eğlenceli bir spor tecrübesi kazandırmak istiyorlarsa…
 
Bazen çocukların çok doğru ve gerçek beklentileri varken ebeveynlerinin gerçek olmayan yüksek beklentileri vardır. Bu durum da çocukların sportif hazlarını olumsuz etkileyecektir. Bu, ebeveynlerin çocuklarının performansını iyi sanması ve bu performansın kendilerine yeterli görünmesindendir. Bu da çocukların oyunla ilgili motivasyonunu olumsuz etkileyecektir.
 
Ebeveynlerin aşırı beklentileri kendileri için de hüsran olmaktadır. Sık sık antrenörler ile çekişirler, kimin oynayıp kimin yedek kalacağı konusunda tartışıp, çocukları oyun içinde bir pozisyonda görev alıp başarısız olduğunda farklı bir pozisyonda oynatılırsa daha verimli olacaklarına inanırlar. Antrenörler çocukların sportif yeteneklerinin farkında olmalı ve yaptıkları uygulamaların nedenlerini raporlayarak -antrenör ve ebeveynler arasında bir anlaşmazlığa düşülmesini önlemek için- sunmalıdırlar.
 
Ebeveynlerin bir diğer sorumluluğu da çocuklara yarışmalarla ilgili tecrübelerini faydalı bir şekilde aktarmalıdır. Böylelikle çocukların kazanmanın veya kaybetmenin önemini anlamalarına yardımcı olabilirler. Çocukların kişilik gelişimlerinin ve gelecekteki davranışlarının şekillenmesinde bu tecrübeler önemli bir yer tutacaktır. Kazanmak veya kaybetmenin ya da başarı veya başarısızlığın aktarılmasında özellikle ebeveynlerin olumlu tecrübeleri biçilmiş kaftandır ve çok mantıklıdır.
 
ÇOCUK HAKLARI İLE ÇOCUK VE OYUN İLİŞKİSİ
        
ÇOCUK HAKLARI
 
Büyük eğitimci ve filozof J.J Rousseau zamanından beri birçok düşünür tarafından savunulan, eğitimde temel olarak alınması istenen çocuk haklarının tümü sık sık söz konusu edilir. Çocuk kendisine ait hakları koruyabilecek durumda olmadığı için, bunlar durmadan çiğnenmiştir. Çocuğun haklarına saygı gösterilmemesi nedeniyle çocukların insafsızca sömürülmesi, gerektiği gibi eğitilmemesi büyük eğitimcilerin, hukukçuların, filozofların, devlet adamlarının bazılarını bu hakların savunulmasına yöneltmiştir. Zamanımızda demokrasinin başlıca ilkelerinden biri, çocuk haklarının tam olarak gerçekleştirilmesidir. Demokrasi yolunda ilerlemek isteyen ülkelerde bu uğurda sürüp giden mücadele bugün de vardır. Aynı durum ülkemizde de söz konusudur. Çocuk haklarını savunan çeşitli dernekler, ayrıca anayasalar, çocuk hakları ile ilgili hükümler öngörmüştür.
 
Eğitimde ve toplumsal hayatta gözetilmesi gereken başlıca çocuk hakları:
 
1-) Aile durumu, toplumdaki yeri, bedensel ve ruhsal yetenekleri ne olursa olsun her çocuğun temel bir bakıma, beslenmeye ve eğitime hakkı vardır. Bu haklar toplum tarafından çocuk için türlü yollardan güvenlik altına alınmalıdır.
2-) Çalışma hayatında çocuğun bedensel ve düşünsel durumu bilimsel temellere dayanılarak dikkate alınmalıdır.
3-) Çocuğun özelliği ve yaşının gerektirdiği değerler, yetişkinlerin etkileri altında bulunmaksızın korunmalıdır.
4-) Çocuğun bütün yeteneklerinin eğitim yolu ile geliştirilmesini sağlayacak her türlü tedbir alınmalıdır.
5-) Her çocuğun bireysel özellikleri, eğitim ölçüleri için temel taşı haline getirilmelidir.
6-) Eğitim ve öğretim ile ilgili yasalar ve tüzükler hazırlanırken çocuğun bütün özellikleri, çağdaş pedagoji çerçevesinde hesaba katılmalıdır.
7-) Eğitim ve öğretim çağında bulunan çocukların toplumsal farklılaşmadan ileri gelen eksiklikleri, onun yetiştirilmesine engel olmamalıdır.
 
Çağdaş eğitimim başlıca özelliklerinden biri çocuğu merkez almasıdır. İnsanların bütün çabalarının ve emeklerinin amacı, bireylerin durmadan daha çok mutlu olacağı bir toplum meydana getirmektir. Toplumun bireyleri de yetişme çağında iken eğitimin konusu olan insanlardır. Geleceğin toplumunu eğitimin yoğurduğu ve oluşturduğu gençler meydana getireceğine göre, yetişme çağındaki insanı eğitimin merkezi olarak kabul etmek, arzulanan mutlu toplumu yaratmanın yollarından biridir. Temel öğretimin amacı, çocuğun uyum gücünü ve yeteneklerini geliştirmektir. Bundan dolayı öğretimde çocuğun kendi kendisine etkin olması ilkesi en ön planda yer almıştır. Hiçbir şekilde çocuğun çalışmasında ve eğilimlerinde dışarıdan müdahaleye yer verilmez. Zora ve baskıya başvurulmaz. Eğitimle ilgili olarak çocuğa verilmek istenen yön, onda bulunan temel yönelmelerin olumlu alışkanlıklar haline getirilmesinden başka bir şey değildir.
 
Geleneksel okulun özelliği, otorite ve itaat temeline dayanmasıdır. Bu okulda öğretmen direktif verir, öğrenci dinler ve kendisine verilen direktiflere göre hareket eder. Eğitim, niteliği ve yöntemleri yalnızca öğretmene bağlı bulunan bir yetiştirme olarak kabul edilir.
 
Yetişkinler kurallar ve zorlamalar koydukları zaman, çocuklar bunlara otorite karşısında bulundukları için boyun eğerler. Böyle bir boyun eğiş korkunun ve etkilemenin ürünüdür. Ama çocuk çok kısa zamanda özerkliğe erişeceği için, çocuğun karakterinin biçimlendirilmesi gereklidir. Böylece çocuk eylemlerinin sorumluluğu içinde davranmak olanağını elde eder. Bundan dolayı yetişkinlerin yol göstericiliğinden önce, eğitici ile eğitilen arasındaki işbirliği önemlidir. Böyle bir işbirliği, büyüdükçe çocuğun yetişkinlerin hâkimiyetinden kurtulmasına olanak sağlar. Böylece çocuk sosyal ve düşünsel gelişmenin hem koşulu hem de aracı olan özgürlük içinde, karşılaştığı sorumluluklara uygun bir eylem içinde bulunur. Ama özgürlük her şeyi yapmak değil, gösterilen güveni haklı gösterecek şeyi yapmak, aklın ve becerilerin yolu ile yapmaktır.
 
Eğer oyun iyice tanınır ve kavranırsa, çocuğun filizlenen yaşamı ile yetişkin olgun tecrübesi birleşir ve biri diğerini teşvik eder.
 
Oyun bu anlamda çocukların psiko sosyal gelişimine büyük katkı yapabilecek bir araçtır.

Architects & Planners

Pic 6

Even more websites all about website templates on Just Web Templates.

more

Success Stories

Pic 7

If you're looking for beautiful and professionally made templates you can find them at Template Beauty.

more

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol